GÖZÜMDE ALMUS
27 Nisan 2015 Pazartesi
26 Nisan 2015 Pazar
ALMUS'TA TURİZM
Tokat ili dahilindeki turizme en uygun bölge Almus ilçesidir. İlçenin hemen yanıbaşındaki baraj gölü geniş yüzölçümü ve kıyılarını çevreleyen çam, kayın, gürgen ve meşe ormanları ile bir tabiat harikasıdır. İlçede konaklama tesisleri bulunmaktadır. Almus Baraj Gölü kıyıları çadırlı kamp yapmaya da uygundur. Gölde doğal olarak yetişen sazan türleri ve yayın gibi balıklar yanında, çiftliklerde yetiştirilen alabalık temin etme imkânıda mevcuttur. Göl amatör olta balıkçılığına açık olup, amatör balıkçılardan herhangi bir ücret alınmamaktadır. Göl sürat motoru ve su kayağı gibi çeşitli su sporları içinde uygun bir ortam oluşturmaktadır.
Almus ilçesi yayla ve dağcılık turizmi içinde çok uygun doğal şartlara sahiptir. Özellikle ilkbahar ve yaz mevsiminde ilçeyi çevreleyen yayla ve dağlarda el değmemiş bakir bir doğayı yaşama imkânı bulabilirsiniz. Piknik ve mangal için çok uygun açık alanlarda tamamen doğal beslenme ile yetiştirilmiş kuzu ve dana etlerinden tadabilirsiniz. Dilerseniz gölün hiçbir sanayi artığı bulunmayan sularında yetişen balıklardan ızgara yapabilirsiniz.
ALMUS COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Kuzey yarımküresinde, enlemi: 40 derece, 22 dakika, boylamı: 36 derece 55 dakikadır. Yüzölçümü 750 km² olup, 832 m rakımlıdır. Almus‘un iklimi Karadeniz'in tesiri altında kalan sahalarla Orta Anadolu‘nun kara iklimi yanında geçiş teşkil eder. Yağış genellikle aylara dağılmıştır. Ortalama olarak yağış 5442 mm'dir. Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs aylarında maksimum dereceye yükselir. En az yağış düşen aylar Temmuz ve Ağustos’dur. Baraj yeri ilçenin en verimli arazileri üzerinde bulunmaktadır. Vadinin aşağı kısımlarına doğru kaya mütecanis massif ve ince taneli andezidik lavlardan müteşekkildir. Bu andezitler genellikle kütle halinde olup, üst kısımlarına doğru iyice tabakalaşmış, lav akıntıları breş, konglemera ve tüfleri ihtiva etmektedir. Almus Baraj Gölünde su tutulmayı Ekim 1966 da başlanmış olup yüzölçümü 3130 ha'dır.
YÖRESEL YEMEKLER
Tokat zengin tarihi ve eski kültüre sahip bir kent olması nedeniyle kendine özgü, birçok tatları da içinde barındırır. Tokat’ın yöresel yemekleri sadece Tokatlılar tarafından değil yerli ve yabancı turistler tarafından da çok beğenilmektedir.
Tokat’ın çok ünlü yemekleri vardır. Birbirinden güzel tatları bir arada barından, İnsanın ağzında damak tadı bırakan birçok yöresel yemekleri vardır. Tokat’a yolunuz düşerse kesinlikle yemeğinizi tavsiye edeceğimiz sadece Tokat’ta o damat tadını bulabileceğiniz yöresel yemeklerden bazılarını bilgebilir.com olarak araştırıp sayfamıza taşıdık. Tokat’a gittiğinizde kesinlikle yemeniz gereken yemekler:
Tokat Kebabı
Bir yazarın dediği gibi ”40 odalı evin varmış ama bir Tokat Kebabı yememişsin.” Ünü Tokat sınırlarını aşmış bir yemektir.
Bir yazarın dediği gibi ”40 odalı evin varmış ama bir Tokat Kebabı yememişsin.” Ünü Tokat sınırlarını aşmış bir yemektir.
Taze kuzu eti, kuyruk yağı, patlıcan, domates, yeşilbiber, patates, soğan, sarımsak ve özel pişirilmiş kebap pidesi kullanılarak yapılan Tokat iline ait enfes bir yemektir.
Tokat Çemeni
Ev yapımı biber salçasına dövülmüş ceviz, sarımsak, çemen tohumu, kuru nane, zeytinyağı ve tuz ekleyerek yapılmaktadır.
Ev yapımı biber salçasına dövülmüş ceviz, sarımsak, çemen tohumu, kuru nane, zeytinyağı ve tuz ekleyerek yapılmaktadır.
Kahvaltılık olarak kullanılan Tokat Çemeni çoğunlukla ekmeğe sürülerek yenmektedir.
İştah açıcı bir özelliği vardır. Kahvaltılarda ekmeğe sürülerek yenebileceği gibi sos olarak da tüketilebilir.
Zile Pekmezi
Zile Pekmezi diğer pekmezlere oranla daha hoş ve aromatik lezzette olması, beslenme değerinin yüksek, zengin vitamin ve mineraller içermesinden dolayı gelişme çağındaki çocukların, hamile ve emzikli kadınların, ağır işte çalışanların sporcuların, askerlerin aradığı bir gıda olma özelliğine sahiptir.
Zile Pekmezi diğer pekmezlere oranla daha hoş ve aromatik lezzette olması, beslenme değerinin yüksek, zengin vitamin ve mineraller içermesinden dolayı gelişme çağındaki çocukların, hamile ve emzikli kadınların, ağır işte çalışanların sporcuların, askerlerin aradığı bir gıda olma özelliğine sahiptir.
Zile pekmezinin beslenmedeki önemi balda daha fazladır. Aynı Tokat Çemeni gibi kahvaltılık olarak kullanılan Tokat Çemeni çoğunlukla ekmeğe sürülerek yenmektedir.
Niksar Cevizi ve Cevizli Çöreği
Niksar cevizi ile Türkiye’de ünlenmiş bir ilçedir. Tokat’ın Niksar ilçesinde yetişen cevizler yüksek vitamin içermektedir.
Niksar cevizi ile Türkiye’de ünlenmiş bir ilçedir. Tokat’ın Niksar ilçesinde yetişen cevizler yüksek vitamin içermektedir.
Niksar cevizinden yapılan özel Tokat çörekleri, Tokat ve ilçelerinde özel olarak yapılır.
Niksar’ın cevizli çörekleri o kadar ünlüdür ki, Nobel Edebiyat Ödülü yazar Orhan Pamuk, Kar adlı romanında bu cevizlerden ve çöreklerden bahsetmiştir. Orhan Pamuk, Kar kitabından alıntı: ‘’ Cevizli çörek yiyorsunuz hocam. Bizim Tokat’ta çok büyük ceviz ağaçları vardır. Hiç Tokat’a geldiniz mi? ‘’
Tokat Keşkeği
Her yöreye göre değişik tarifleri olan bir yemektir Keşkek. Fakat Tokat’ta yapılan keşkek bir başka güzeldir.
Her yöreye göre değişik tarifleri olan bir yemektir Keşkek. Fakat Tokat’ta yapılan keşkek bir başka güzeldir.
Tokat’ta keşkek iki türlü yapılır ya ezilerek ya da fırına verilerek. Tokat’ta bütün dana etinin hafif ateşte bulgur ile kaynatılarak daha sonra fırına verilmesi ile olur.
Buğday ( yarma ), nohut bir gece önceden ıslatılarak bekletilir. Büyükçe bir tencerenin içerisine tereyağı hariç tüm gereçler konur. Kısık ateşte hepsi dağılıncaya kadar pişirilir.
Pişen gereçler tahta kaşıkla ezilinceye kadar dövülür. Keşkek özellikle Tokat’ta düğünlerin vazgeçilmez yemeğidir.
Tokat Batı
Bat; Tokat’ın yöresel bir yemeğidir. Bat, bulgurun ıslatılarak tokat baklası ile salça ile bol su ile yoğrulur ve tokat sarma yaprağına sararak yapılır.
Bat; Tokat’ın yöresel bir yemeğidir. Bat, bulgurun ıslatılarak tokat baklası ile salça ile bol su ile yoğrulur ve tokat sarma yaprağına sararak yapılır.
Tokat’ın Pazar ilçesinde ‘’Bat mı yedin de güzelleştin? ‘’esprisi yaygındır.
Tokat Yaprağı
Tokat ili, Erbaa İlçesinin Meşhur Hakiki salamura Bağ Yaprağı. Nisan sonu, Mayıs başında ilk çıkan yapraklar ile asmaların ucunda haziranda çıkan son sürgün yapraklarından imal edilmiştir.
Tokat ili, Erbaa İlçesinin Meşhur Hakiki salamura Bağ Yaprağı. Nisan sonu, Mayıs başında ilk çıkan yapraklar ile asmaların ucunda haziranda çıkan son sürgün yapraklarından imal edilmiştir.
Birinci kalite ürün ayrıca Türk Gıda Kodeksine uygundur. Tokat bağ yaprağı ya da kısaca Toka yaprağı, lezzetini yörede yetişen üzümlerin lezzetinden almaktadır.
Eskilerde Kazova’nın üzümü, Artova’nın tahılı, Erbaa’nın tütünü diye özetlenen Tokat tarımında Kazova’nın üzüm bağlarından bağ yapraklarının kaynatılarak tuzla beraber saklanması ve dolma yapımında kullanılması Tokat sarma yaprağının lezzetliliği ün salmıştır.
Tokat yaprağından çok güzel Tokat yaprak sarması yapılmaktadır.
Kaynatılarak sonradan sıkılıp şırasının salça gibi kaynatılması bunun da kahvaltılarda ekmek üzerine sürülmesi ile yenir. Ülkemizde genelde kuşburnunun çayı içilir.
Kuşburnusu pekmezi, Tokat’ta ve birçok evde ekmek üzerine sürülerek kahvaltılarda yenilir.
Akzambak Reçeli
Tokat’ın özgün farklılıklarından ve tatlarından birisi olan Akzambak Reçeli.
Tokat’ın özgün farklılıklarından ve tatlarından birisi olan Akzambak Reçeli.
Akzambakları ile ünlü bir şehirdir Tokat. Akzambaklar Şehri Tokat’ta yetişen Akzambak diğer yörelerdekilerde yetişenlerden daha kalitelidir.
ALMUS KÜLTÜRÜ
Almus'un yemek kültürü oldukça zengin ve iştah açıcıdır. İlçede yöreye has pek çok miktarda leziz yemekler yapılmaktadır. Özellikle hamur işlerinden Çökelekli, Katmer, Cızlak, Haşhaşlı ve Cevizli Çörek, Mantı, Yuğurtmaç; çorbalardan tarhana, Kuskus, Bacaklı Çorba, Helle Çorbası, gendime Toygası Çorbası; pilavlardan Keşkek, Mercimekli Bulgur Pilavı; tatlılardan Zile Pekmezi, Cevizli Şeker Sucuğu (Köme) Tırtıl Baklavası, Yufka Tatlısı, Zambak Reçeli yöreye has yemeklerin başlıcalarıdır. Tokat ve Almus başta olmak üzere yerleşimde yaylacılık vardır. Yöre halkları yazın yaylalara yerleşirler. Köyleri Yayla Kültür Festivalleri olur. Yöresel oyunlar oynanır, halaylar çekilir.
ALMUS TARİHÇE
Fatih Sultan Mehmet devrinde Rum eyaletinin bir kısmında mevcut seraskerliklerin şöylece dağıldığı görülmektedir.Amasya müstakil bir seraskerlik bölgesi sayıldığı halde, 1972 kayıtlarına göre Tokat-Yıldız-Tozanlı ile birlikte tek bir seraskerlik Gavurni-Kafirni (şimdiki Almus) ayrı bir seraskerlik görülmektedir.
Eyalet‘i Rum’daki 15. asır kalelerinden bahsedilirken Tozanlı nahiyesinde bir kale kaydı bulunmaktadır. Burasının Akarçay (Meğelli) kasabası yaylasının üzerinde bulunan ve Akıncı Kalesi diye adlandırılan yer olması kuvvetle muhtemeldir. Yukarıdaki kayıtlara göre Almus‘un bulunduğu mıntıka yani Tozanlı'nın mevcudiyetini 1453’den öncelerine kadar götürmek mümkün olabilmekte, bundan öncelerine ait devirler hakkında kayda dayanan bilgi bulunmamaktadır.
Bugün ilçe hudutları dahilinde eski tarihe ışık tutacak kalıntılara, topraktan pişmiş mezar lahitleri, küp kırıklarına rastlamak mümkün olmaktadır. Buna göre Almus ve civarının Bizans ve ondan öncesi Roma İmparatorluğu devirlerinde meskun bir alan olduğu söylenebilir. Yerleşme alanlarının daha ziyade dere civarlarına veya tepelere dağıldığını kalıntıların buralarda bulunuşu teyit etmektedir.
Kültür Bakanlığı tarafından 1984 yılında yayınlanmış olan "Türk Yer Adları Sempozyumu Bildirileri 11-13 Eylül 1984- Ankara" adlı eserde verilen bilgiye göre; Edebiyat Tarihçisi Prof. Dr. Fuat Köprülü etimoloji üzerine bir yazısında Almus ilçesinin bu isminin Bulgar (itil) Türklerinin hükümdarları olan Almış Han'dan geldiğini ileri sürmektedir ki, bu görüş konuyla ilgili olarak dikkate alınması gereken temel bilimsel görüştür.
Prof. Dr. Ramazan DURMAZ'IN Almus etimolojisi hakkında verdiği bilgi ise şu şekildedir: Tokat’ın Almus İlçesi’ne bağlı olan ve adı Salkavak şekline sokulan Eftelif Köyü bize ipucu verebilir. Köprülü’nün nazariyesine göre, Abdallar, Eftalitler’den yani Akhunlar’dandır. Ogurlar, Hunlar’la karışınca "karışmış" (Bulgamış) manasına gelen "Bulgar" adını aldılar. Eski Türk Bulgarlarının boylarından olan Varsaklar’dan bir ihtiyar, bize, kendilerinin "Abdallarla karışmış" olduğunu söylemişti. Bu noktada, Eftelit ile Almus / Almuş adını şöylece birleştirebiliriz: İdil Bulgarlarının hanı Almuş Han, Müslümanlığı kabul eden bir hükümdardı. Oradan, bazı İdil Bulgari oymaklarının buralara (Anadolu'ya) geldiği açıkça görülüyor. (Dipnot: Almış Han 921 yılında müslümanlığı kabul eden İlk Türk hükümdarıdır)
Tokat İli'nde eski adları ile; Almus (İtil Bulgarları/Almış Han) Kınık (24 Oğuz boyundan birisi), Avara, Yukarı Avara (Avar Türkleri), Eftelit (Eftalit/Akhun Türkleri), Çokabdal, Abdaldamı, Tomara (Kuman prenslerinden Tamara) Kımıza (Kımız) gibi, adları Eski Türk Tarihine atfedilmesi çok muhtemel yerleşim birimlerinin bulunması, Malazgirt'ten çok daha önceki devirlerde Bulgar, Avar, Oğuz, Kuman, Akhun gibi Türk boylarının Tokat Havzasına yerleştiğini gösteren etimolojik verilerdir. Tokat'ta bu konuya ilişkin olarak derinleştirilecek tarihi ve etimolojik araştırmalar ile Anadolu'da ki Türk varlık başlangıcının, Malazgirt Zaferi'nden çok önceki yıllara götürüleceği ve bu varlığın Anadolu'daki ilk merkezlerinden birinin Tokat Platosu olduğunun bilimsel anlamda ispatlanacağı söylenebilir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)